6 Kasım 2009 Cuma

Gözler


Evet! Şimdi diyorsunuz içinizden neymiş bu diye? Gözler, canlı olmasının sebebi iste istemsiz aklınızda kalan şeyler onu görüyorsunuz ve de albümünüz olan beyninize yapıştırıyorsunuz ve silemiyorsunuz onu iyi veya kötü olsa da gözünüzü kapayınca bir albüm geliyor ortaya ve görüyorsunuz onu mesela bir güzel yüz görüyorsunuz işte onu direk canlı fotoğraf makineniz çekiyor onu ama senden başka kimse göremiyor albümünü çünkü o senin benliğinin bir eşyası göremez, ama anlatabilirsin kişinin inanması senin ne kadar inandırıcı anlatımına ve şansına bağlı.Gözler den bahsetmişken aslında benim için önemli bir organdır kişiyi vezirde rezilde eder karşılıklı konuşurken yalan veya doğru söylediğini ele verir eğer kaçıyorsa bakışlarından yalandır veya utangaçdır.Nasıl güzel değil mi? Göremediğim okuyucu, bu gözler.Bi de kör olan insanı düşünelim hiç kör olmadım ama şöyle bi 15 dakika sadece 15 dakika gözlerini kapatıp gezsene okuyucu ozaman birazcık anlarsın belki, duyarsın ozaman işte hislerinin ve kalbinin gözü girer devreye senin ellerin ve parmak uçların gözün olur her zaman ve heryerde bir göz vardır sesleri hareketleri kulaklarından beynine geçirirsin ve orda bir şekle sokarsın,demiş ya Gözler Kalbin Aynasıdır Ahmet Selçuk İlkan bunu boşa dememiş ben bu yazdıklarım için demiş sanki kalbinden ne geçirirsen gözlerin onu söyler, bir kör için de budur, kalbindekini gözleri görmediği için öyle yorumlar gözler sadece bir görme aracı da değildir her bakışın bir manası vardır ama bunu karşıdakinin bilmesi için de onun da bunları hissetmesi lazım bakışların doğru anlamını anlayabilmesi için. Evet kalbinizden gözlerinize geçen yolu keşfedin ve gözlerin ne demek istediğini anlamayı öğrenin bunun nekadar önemli olduğunu! Artık kavrayalım bunu, bize yüce Allah (C.C) tarafından verilen güzel bir yetenek, görmüşünüz dür bir köpek de bile var bu yetenek, bir aç üşümüş bir köğeğin inasana bakışını görmediniz mi? nasıl masum bakar gözlerinde beni kurtar bana yemek ver der gibi gözlerinde , evinizde bir kabahat işlemiş bir kedi nasıl suçlu bakar veya bir korkmuş kedinin gözlerindeki korku hayvanlar bile gözleriyle o anki hisslerini anlatır. Evet okuyucu gözler kalbin aynasıdır ruhun şekle girmiş halidir bunu anlayalım ve hissedelim....

4 Kasım 2009 Çarşamba

Geçmişin İzleri


Son 4 sene de derin bırakan bir iz, şimdi Şu an yağmur yağıyor sanki bana ağlıyor gibi geliyor onun her kelimeleri iki dudağının arasından çıkan sesler kalbime işlemiş ki kulaklarımdan çıkmıyor çınlıyor yağmur hızlanmaya başladı ve duygularım acılara ve zivre noktasına çıktı.Parmaklarımdan çıkan bu zor kelimeleri yazarken kalbimin isyanını duyuyorum içine at diyor ama vücudumda yük bırakacak eğer içimi dökmezsem ama anlamıyor o nekadar içimi dökersem dökeyim dönmeyecek biliyorum ama durdurak bilmeceyek bu gönlüm.Bir sigara yakıyorum her içime çekişimde bu geçmişin izleri duman olarak çıkıyor kalbimden ve sessizliğine bürünüyor hislerim, duygularım kalbimin çizikleri hemde derin bir çizik kapanmıyacak çizikler havadaki kara bulutlar içimden bir yansıma gibi geliyor diyorum ki kendime bukadar kararmış mı be içim. Diyorki o 1.5 yıl olmuş benimkisi 2 ay ama bana 1 yıl gibi geldi ne güzel 1 yıldı gülüştüklerimiz ağlaşmalarımızı bastırdı tamam kısa sürdü ama bana kısa sürmedi sonra ne oldu bitti ama benim için bitmedi onun için bitti ama belki de bitmedi gine paranoyaklık duygularım ağır basmaya başladı bitişlerin nedeni de belki bundan oldu keşke olmasaydı dedim ve gine keşkelere kaldım ömrümün içine sokmak istemediğim bu keşkeler bir azgın işgalciler gibi girmeye devam ediyor ama istemesemde kabul ediyor içimdeki biri onları gözlerimin önünden geçen bu hayalini gördükçe kalbimin sahibi onun kara gözlerinde ki ışığı bulduğum zaman tamam demiştim artık keşkeler yok ama bir sene sonra keşkeler işgale başladı dayanamadı kalbimin surları beynimin askerleri yıktılar keşkeler surlarımı.Gene gördüm o kara gözlerindeki bulduğum ışığını ama sahip olamadığım için kara bulutlar o ışığı yok etti ve yağmurlarıyla kırdı ışığın kalbime yansımalarını ve ben diyemedim ona kurtar ışığını uzat elini düşmeyelim diye diyemiyorum tam derken elimden tut diye kayboluyor o ve bende kalbimin derinliklerine çizilen o çiziğin içine düşüyorum ve kapanıyorum yeniden içime ve kendime hapsoluyorum zindanlanlarım beni içine alıyor ve yok oluyorum yeniden gelene kadar o ve yeniden tutmasını bekliyorum elimden zindanımın içinde kara gözlerinin aydınlığının zindamını aydınlatmasını....