14 Temmuz 2010 Çarşamba

Ben Kendimle Savaştım Her Gece

 Yine gece olmuştu bir korku filmi izleyip yatacaktım herzamanki gibi ama bu her zamanki geceler gibi olmadı,
herkez uyumuştu iştamadaydı düşüncelerim bir rüzgâr esiyordu heryer karanlıktı bir sigara yaktım sigaramın dumanını hayallerime sarıp içime çekip havaya bırakıyordum onla birlikte, ama bir işe yaramıyordu o yanımda değildi ve hayallerim havada kaybolup gidiyordu. Sigaram bitti ve yatmaya gittim cehennemden kaçan bir sıcak hava dalgası odamı sarmıştı uyuyamıyordum gözlerimi kapadım aradan biraz zaman geçtikten sonra beynimde bir karıncalanma oldu dudaklarım kilitlenmişti dilim sanki boğazıma dolanmıştı bir yılan gibi beynimin içinde bir şoklanma oldu adeta. Kalbim çığlıklar atıyor, ama kimse duymuyordu kendimle savaş açmıştım bu garip durum içinden kurtulmak için, ama hiç bir şey fayda vermiyordu. Gözlerimi açtım ama nasıl açtım bende bilemiyorum duvarlar üstüme geliyordu yumruklarımı sıktım ve tırnaklarımı kırdım orda  30 dk öldüm 5 dk dirildim galiba serinlemek için biraz cennete gittim gözlerimi kapadım ve aniden kendimi cehennemde buldum, bu benim kendimle çetin savaşlarından biriydi gene sonu gelmeyen hücre katliamları her hücremin ölüm feryatları duyuldu kulaklarımda zarlarını parçalayan çığlıklar merhametsiz katil karabasanlar çevreledi etrafımı onsuz geçen her akşam böyle oluyordu beni benle savaştırıp sonra geri barıştırıyordu aramıza karabasanlar sokuyordu. Nasıl olduysa savaş meydanı yani yatağımdan kalkmayı başardım nedense hemen sigarama sarıldım sonra kolanyalarla koklaştım meleklerle fısıldaştım düşmanıma lanetler yağdırdım karşılık beklemeden semaya dualar yağdırdım ve onun önünde secdeye kapandım bir yenilgi değildi bu savaşa indirilen en büyük darbeydi.Bir savaş olmamsı dileğiyle ama umutsuz bir dilekle geri yattım.

5 Temmuz 2010 Pazartesi

Eyvah Dönüyor Başım

Akbabalar önümde haksızca leş parçalıyor.

Birileri bana sessiz kal sükûtlasım sıkı giyin diyor.
Dünyanın kepengleri nasıl olsa kapanacakmış...
Yani yapraklarımızı dökeceğiz ,ağaçlar gibi.
Bilirsin,kör topal da olsan yaşayacaksın hüznü birkez daha..
Maalesef...
Kalabalıktan sıkılanlarız biz.
Dikbaşlı,damarı atmış,çizgileri sert.
Dokuz köy görmedik dokuzundan kovulalım Lann!
Bak ısındıkça güneş ısınıyor benim de kanım

Odamda kerametim,duvardan örülü camlarım
Elbet hikayem biter,tabuta yapışır kanlarım
Ben sahte kahkahalardan sıkılan o ağır başlı mutsuz adamım...
Sabaha ani bekleyenler çok mu ahmak göründü 
Kalp sahbahı nöbetlerken kaç parçaya bölündü?
Yalnızlıktan şizofrenlik,milyar insan görüldü
Aciz berduş sevdiğinin sözleriyle gömüldü...

Şehzadeler şehri şerle buladı çoğuna aşk olsun
Mecnun afitapla kavrul,bence Leyla mahvolsun.
Geride kalanların küfrü benim gibi kahrolsun
Gölgem infilak eder,anne başın sağolsun..
Anne..!
Derimi yakan güneşten bile erken uyanmalıyım

Bugün başımı derde sokanın zulmü gaffı artacak
Nasıl derttir bilemedim bu paylaştıkça çoğalacak
bomba döşeyip yedi cihana cümle alem kurtulacak.

Derimi yakan güneşten bile erken uyanmalıyım
Bugün başımı derde sokanın zulmü gaffı artacak
Nasıl derttir bilemedim bu paylaştıkça çoğalacak
bomba döşeyip yedi cihana cümle alem kurtulacak.
Gönül yoldaşsız gider,yoldaşsız gelir.

Ehvah dönüyor başım tam tersine

Yürüyor ayaklarım yine ters aksine
İki gözümün biri takılır resmine
Ben....Yine dağıtıldım....

Acım dinmez bu savaş bitmez
Bu güneş sönmez,ısıtır yüzümü..
Saçımda beyazım,ahkâmla bağırıp
Bu ömrümün yaprak dökümü....

16 Mayıs 2010 Pazar

Ölü Çocuklar

Umudunu ekmiş yarını bekler Gözünde damlalar hayalini pisler Bu suret benim değil der hayat taktı maskemi Eli silahlı bu katiller haram etti gülmeyi Ya doğmadan ölmek ya yarına varmak Ya da savaşlar ortasında savunmasız çocuk olmak... Hangisi kâr cevap verin şu ufaklığa Henüz 1 yaşında ışık tutun karanlığına Aydınlığa kanat çırpan beyaz bi güvercinin Körler aleminde dağladılar gözlerini Umulmadık savaşlar ortasında kaldı umut Masum diye gözetmeden yok ettiler düşlerini Yüzündeki matemini göz yaşıyla silen çocuk Boş yere bekleme adresi yok yarınların Reva görüldü ölüm soğuk bir yatakta Hiç tereddüt etme hadi tükür yüzüne insanlığın. İnandı çocuklar,avundu çocuklar Güzel günler masallarda inanmayın çocuklar İnsan olma erdeminden uzak bu adamlar Ruhun Şad olsun be Nazım "Büyümez Ölü Çocuklar" ...

Hiroşimada öleli
Oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
Büyümez ölü çocuklar

Güneş doğmadan önce doğuda uyanır askerler Simada aynı endişeyle cenkte ölümü bekler Geceyi pervazında izleyen ufak bir yüz Mermi ışıklarını havai fişek zanneder. Bak bugün de analar ağlamış be pirim Tek taraflı bir gemi dönmez askerler birim Kapaklar açıldığında şans sizinle olsun Biz dua ederiz candan yeter ki bunu bilin Neden çocukları ceset torbalarına tıktınız Onlar yaramazdı da ondan mı bıktınız Yarının ki umutlarını alimlerini çaldınız Güneş Doğuda doğmaz artık farkında mısınız ? Şimdi güler yüzler görmek zor Şırnakta Şimdi güler yüzler görmek zor Hakkaride Şimdi güler yüzler görmek zor Filistinde Şimdi hep gülen yüzler neden Batıda