21 Mart 2010 Pazar

Rüzgarın Sesiyle Beslenen Çocuk


Şair diyor bırakıver gel ardına bir gün dön geri
Yarını,geçmişi,öfkeni,sevgini sil her şeyi
Sözler yalanmış insan kararmış rengi yokmuş
Mutluluk sürgünmüş olsun gönlüm razı değil inan ki
Gerçek şu ki gelen gider geri kalanla avunurum ben
Oluru neyse olsun artık kader kısmet alışığım ben
Vuslat haktır oku yazılmış ayrılık gibi
Bakma yazmaz benim lügat, gitti gider dönmez geri
Eğri doğru yürüdük oğlum vardık işte yolun yarısı
Lakin bilmem bize kalan ne yalnızlık mı diğer yarısı
Yarınla arası açık olan da insan göremez önünü
Şayet bulunamaz ki gerçek çözülemezse hayat düğümü
Gördüğüm dağlar çok engin ve de rengi karanlıktı
Işığa muhtaç bir yoldaydım güneş yatmış uykudaydı
Sararmış cümlelerin yazarı meçhul aşıkları
Kara kaplı bir romandım bu ilk sayfam ya sonrası..

Ne umut var sarılacak bak ne de avutacak bir insan
Ne kadar arif olsan yetmez kâr etmiyor hiç bir lisan
Dokunsan çıldıracak feryat eder insanlığım
Ancak yaşanacak bişey yok tozunu kaldır yalnızlığın
Eriyen hüznün dökülür gözden boşalır sağanak sağanak
Hasret sorma kurumuş bir yaprak
Ömrüm geliyor geçiyor bitiyor
İnsan susamış arıyor
Bulacak lakin çekiyor toprak


Rüzgarın Sesiyle beslenen bir çocuk bense yurdun

Oğlum anlamazsın önde gider hep gururun
İnat bir aşkın peşinden sürüklenir bu gövden
Toprak seni içten içe, kendine çeker ya…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder