8 Aralık 2009 Salı

Bir Bunalım'dan Demetler


Hergün de akşamdan,sabhtan,geceden korkmaya başladım, günler geçtikçe korkum daha artıyor burdan kurtulamıyacağımı sanıyorum ve kabullenmeye çalısıyorum nekadar kabullenmeye çalıştıkca içimi biraz daha korku sarıyor beynim sanki benden nefret ediyor onu teselli etmeye çalışıyorum ama nekadar teselli edersem benden daha fazla nefret ediyor ve intikam alıyor sanki ve bir ağrı veriyor bedenime bunalımın derinliklerine itiyor beni.Sabah oluyor güneş doğuyor çıkıyor ininden yavaş yavaş ve taze belalarını hazırlıyor yeni güne ve korkmaya başlıyorum gine başıma ne gelecek diye bu gün evimden çıkmak istemiyorum ama evimden çıkmasam yalnız kalınca kendimle hesaplaşınca kendime hesap veremiyorum neden böyle bir yerdeyim diye neden bunlar benim başıma geliyor diyorum ve cevap veremiyorum kendime cevap veremedikçe beynim benden daha bir nefret ediyor ve ağrılarımın derinine itiyor beni ve orda yaşam ve ölüm arasında şiddetli bir şekilde kavga veriyorum kendimle,gece oluyor ve güneş örtüsünü örtüyor yeryüzünün üstüne ve örtüsünün altına şerrlerini serpiyor karanlığın şerrinden korkuyorum bu sefer gerçeklerimle karşılaşıyorum kendimin gerçekleriyle bir psikolojik savaş veriyor bana kendim ve kendimi yenememenin verdiği duyguyla batıyor savaş gemilerim ölmek istiyorum ama ölmek tamamen bu yenilgiyi kabul etmektir ardından kurtarıcım geliyor kalbim kalbimin askerleri kurtarıyor beni ve kalbimin beynime verdiği hesaplar gözlerime kara bulutlar yönlendiriyor kara bulutlar dan akan sular beni temizliyor arınıyorum günahlarımdan kendimle barış imzalıyorum ama yıllar beni gine günaha sokuyor tanrım gel beni filtre et yıllar beni günaha soktu ama benim suçum değil bu maske takmış insanların suçu diyor kalbim, kalbim yaşlanıyor dayanamıyor dünyanın kahrına vesveselerine bir ayağım çukura düşüyor ve kalbim hafiften zikire giriyor ummadığım taşlar başımı yarmaya devam ediyor, bu akrep vadisinde yaşamak çok zor be çocuk, sözleri incitiyor yaşlı kalbimi kurtulmak mümkün bilsem teselli edeceğim kendimi ama burda bilinmezliklerin verdiği işgal yakıyor bedenimi etrafımı ateş çemberi kaplıyor hiç biryere kaçamıyorum intihar edecekken tam yukardan biri çekiyor ruhumu etraf bembeyaz gözlerimde biriktirdiğim göz yaşlarından içiyorum ve hayat savaşıma devam ediyorum hiç bitmeyecek bu savaşa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder