9 Aralık 2009 Çarşamba

Ruyadaki Huzur


Sürünerek giriyor cehennem penceremden hiç ses çıkarmadan odama dalıyor, şapkasını çıkarıp karşımdaki kanepeye yerleşiyor gülüyorum, sonra çalışma masamdan aşağı yuvarlanıyor yere çarpmak üzereyken yakalıyor ve biramı üzerime döküp "lanet olsun" diye söyleniyorum başımı kaldırdığımda , yok gitmiş lanet olası sana bakmaya mı, dostum?....(o hepimizi tanır).
Hayatım çekilmez olduğu doğruydu.İnsanların çoğuna öyle değilmiş gibi yapmayı öğretmişlerdi.Arada sırada kendini öldürüyor ya da delirip kapatılıyor. Ama diğerleri herşey yolundaymış gibi yaşamına devam ediyor.
Ve insanların hakkımda ne düşündüğünü önemseyerek hayatıma devam etmeye başlıyorum ağlayışlarımı gülüşlerimin ardına saklayarak ve inadına her gece uykularımın arasından sızarak penceremden sürünerek karşımdaki kanepeye oturan ve beynimin derinlerini yakarcasına bana bakan cehenneme, bize kötülerin iyi birşey yapmışları gibi davranışlarını iyi olarak beynimize sokmaya çalışanlara inadında yaşamaya devam ediyorum gün gelecek ki bunlardan kurtulacam onlar ne kadar beni mahfetmeye çalışsalarda ben inadına bu çakıllı yolda çıplak ayaklarımla direneceğim kasırga ortasındaki bir kayadan inadına çıkmış ve tutunmuş bir nârin diken gibi ama ben buna dayanırımda yaşlı kalbim nekadar dayanır bilmiyorum.İşte onların bildikleri zâfımda bu ya işte bu korkutuyor beni ama ben yokluklar içinde varlık çekiyorum hayat şişesini üç dikişte tepeme dikiyor ve depozitosunu tanrıma ödüyorum ve 10 yıl daha yaşamıma devam ediyorum akrep vadisindeki savaşta dilime tüm cephaneleri dolduruyor ve mermilerimi parmaklarımın namlusuna sürüyorum ve tek vuruş sadece nokta vuruşla tek dişi kalmış bu menediyet düşmanlarını, akrep vadisini yok ediyorum.Bu savaştan sadık devem ve ben, tek canlı olarak çıkıyoruz ve akrep vadisi diye birşey kalmıyor kanepemdeki cehennem yenilgisini kabullenemeyerek ama mecburen gidiyor acı çekerek ve bir daha geri dönmemecesine artık akrep vadisi bir rüyalar vadisi oluyor.
Bir rüzgâr esiyor kapımın arasından bir feryad atarcasına ince sesiyle odamı inletiyor sabahın ilk loş ışıklarında uyanıyorum bu güzel ruyadan cehennemi yenmişim gözlerimden iki damla yaş düşüyor yanaklarımdan aşağıya gözyaşlarımda ağlayarak diyorum neden hep bunlar ruya neden bunları çekmek zorundayım bu akrep vadisinde akrebin tehlikeli iğnesi ve beni her saniyede inciten sözlerini ama elimden birşey gelmiyor sadece ruyalarımda tesselli bulucağımı bilerek yeniden yatıyorum ama kaçarcasına...

1 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş kardeşim..Eline sağlık...Sago forever ;)
    R.I.P. Michael x)))

    YanıtlaSil