16 Aralık 2009 Çarşamba

Kâbus


Her gece kâbuslar görmeye başladım yine gözlerimin kapattığımda üstüme bir ağırlık çöküyor bu akrep vadisinde nekadar da kurtulmaya çalışsam da bırakmıyacak peşimi kendisi söylüyor rüyalarımda bunu ama bir kulaç tek bir kulaç son hamle kurtaracak beni burdan sadık devem gubar-ı gam la kurtulacağız burdan bir savaş içerisinde her gün tepemizden mermiler yağıyor sanki ateşten mermiler demir yumruklar geçiyor etrafımızdan burda o kadar arbedeler için de burda yaşamak nasıl bir şey anlamaya çalışma aklımı kaçırmama neden oluyor ve deliriyor gibi oluyorum.Sabah oluyor ve bir kâbustan da şans eseri kurtuluyorum ve geçici bir kurtuluş bu biliyorum bunu bilmekle her zaman korku içindeyim ve ürkek adımlarla lavaboya giriyorum yüzümü yıkıyorum ayılmaya çalışıyorum aynaya bakıyorum aynada yüzümün aks edişi beni rahatsız ediyor ürkütücü bakışlar seziyorum aynadaki yüzümde buğulu aynada kendime dokunuyorum ve aynadan çıkarak kaçıyor kendim benden aynadaki ben benden kaçıyor ve çöküyor bedenim yere gözlerimin ferri kaçmış ruhum kaybolmuş ve tamamen savunmasız kalmışım savunmasızlığın nekadar kötü olduğunu farkediyorum akrep vadisinde öldürücü iğneleri tamamen fırsat buluyor günlerdir bana doğrultmuş bu iğneler şimdi bedenime saplanacak duvara yaslanıyorum ve içime siniyorum bu savunmasızlığın bitmesi için dua etmeye başlıyorum ama burda tamamen yalnız olduğumun farkına varıyorum çünkü yalnızım ve kalkıyorum bir bıçak alıyorum elime ve burdan tek kurtuluşun ölüm olduğunu anlıyorum gözlerimi kapıyorum ve tek bir darbe çalınmış kalbime saplıyorum ve tek kurtuluş yeri oraya bilinmeyen yere tek bilinmeyen yere yollanıyorum...Bir kâbustan daha uyanıyorum ne kötü bir kâbus değilmi savunmasızlık bu akrep vadisinde kâbuslar beni terketmiyecek bunun farkındayım onlarla savaşmayı öğrenmem gerek bunun farkına varmalıyım bir önce...Silahlarımı bana geri verin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder